DEHB çoğunlukla genetik faktörlerin yanı sıra gebelik, doğum ve doğum sonrası bebeği etkileyebilecek bir takım nedenlere bağlı olarak oluşan nöropsikiyatrik bir bozukluktur.
DEHB kişinin yaşına, içinde bulunduğu sosyal çevresine ve yaşadığı döneme bağlı olarak okulda, aile içinde, arkadaşlık ilişkileri, iş ve toplumsal yaşam gibi alanlarda bir takım zorluklar yaratır.

DEHB’nin farklı tipleri var mıdır

DEHB  hem aşırı hareketlilik dediğimiz hiperaktivite hem de dikkat eksikliği belirtileriyle karşımıza çıkmakla birlikte, sadece dikkat eksikliği belirtilerinin belirgin olduğu ya da sadece hiperaktivite belirtilerinin belirgin olduğu durumlarlada de karşımıza çıkabilmektedir.

  • Öncelikle aşırı hareketliliğin yani hiperaktivite belirtilerinin belirgin olduğu tip
  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerinin bir arada görüldüğü tip (En sık)
  • Öncelikle dikkat eksikliği belirtilerinin daha belirgin olduğu tip (Kızlarda en sık)

DEHB ne sıklıkla görülmektedir?

  • DEHB okul dönemi çocukların %5- 7’sinde görülmektedir.
  • DEHB çocukluk döneminde başlar ve genellikle (%60-%70) erişkinliğe kadar sürmektedir.
  • Erkek çocuklarda kızlara göre 4 kat daha fazla görülür.
  • DEHB yetişkinlerde %2-4 oranında görülür.
    .

DEHB belirtileri nelerdir?

Çocukluk döneminde Dikkat Eksikliği Bozukluğuna bağlı olarak genel olarak aşağıdaki durumlar görülmektedir:

  • Dikkatinin dağılması sonucu ders dışındaki şeylerle uğraşmak Örnek; Arkadaşlarıyla konuşma, dışarı bakma, kağıt-silgi-kalem gibi eşyalarla amaçsızca oynamak sayılabilir
  • Dersleri esnasında güçlük ya da çabuk sıkılma, çevresel uyaranlarla dikkatin çabuk dağılması,
  • Uzun süre zihinsel beceri gerektiren durumlarda hiç başlayamamak ya da bu işleri yapmakta zorlanma
  • Ders esnasında sık sık hayallere dalmak ya da dalgınlık, söylenenleri dinlemiyor gibi görünme,
  • Fark edilir bir şekilde dağınıklık, plansızlık ve ya düzensizlik,
  • Detayları gözden kaçırma,
  • Ödevleri yapmak istemem ya da gelişigüzel yapma,
  • Eşyalarını sık kaybetmek, ödevlerini yapmayı ve eşyalarını getirip götürmeyi unutmak,
  • Öğrendiklerini çabuk unutmak yani kısa süreli bellekten, uzun süreli belleğe atamamak,
  • Verilen yönergeleri takip etmekte güçlük yaşanması,
  • Evde ders çalışmamak için fiziksel bahaneler bulmak. Ör; Karnım ağrıyor, başım ağrıyor, acıkma, tuvalete gitmek gibi bahaneler.
  • Ödevleri vaktinde tamamlayamadığı için okula gitme konusunda isteksizlik,
  • Sadece ilgi duyduğu şeyleri yapma, sorumlulukları arasında olan fakat ilgisini çekmeyen ya da hoşlanmadığı şeyleri yapmakta isteksiz davranma, Örnek; Ödev yapma, oda toplama, diş fırçalama
  • Ev içinde ya da dışında gerekli olan kuralların öğretilmesinde zorluklar yaşama.

Çocukluk döneminde Hiperaktivite ve Dürtüseliğine bağlı olarak çocuklarda genelde neler gözlenir?

  • Oturduğu yerde duramazlar, sürekli kıpırdarlar, hareket halinde olurlar,
  • Çevresindeki arkadaşlarını rahatsız ederler, kurallara uymakta sürekli ikaz gerekir, sınıf düzenini bozarlar,
  • Çok konuşurlar, karşısındakinin konuşmasını keserler, sırasını bekleyemezler, sabırsız olurlar,
  • Düşünmeden hareket ederler,
  • İsteklerini ertelemekte zorlanma,
  • Hataları sık tekrarlarlar,
  • Sakin bir şekilde oynamakta ve ya serbest zaman etkinliklerine katılmakta problemler,
  • Çabuk arkadaşlık kurduğu halde arkadaşlıklarını sürdürmede problemler yaşarlar,
  • Ağlama çabuk sinirlenme ve sevinme gibi değişken ruh hali sergilerler

DEHB Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu çocukları nasıl etkilemektedir?

Dikkat eksikliği nedeniyle derslerini dinlemekte, anlamakta ve çalışmakta zorlanan çocuklar eğitim hayatları boyunca kapasitelerinin altında bir akademik başarı göstermek durumunda kalacaklardır. Bazen bu belirtiler ilkokula yeni başlayan çocukların okuma yazma öğrenmesini güçleştirebilecek düzeyde sorunlar yaratabilmektedir.

Kapasitesinin altında akademik başarı gösteren bu çocuklar zaman içinde, eğer yeterli düzeyde sorumluluk duygusuna sahip değilse ders dinleme ya da ders çalışma süreci çok zor ve sıkıcı bir hal almaya başlayacaktır.
Belli bir süre sonra ders dinleme ya da ders çalışma süreci çocuğa işkence gibi gelmeye başlayacağından dolayı okula gitme konusunda belirgin isteksizlik yaşayacak ve ders dışında başka şeylerle uğraşacaktır.

Evde, ders çalışmamak için “karnım ağrıyor”, “tuvaletim geldi” ,“susadım”, gibi fiziksel bahaneler üreterek ya dersten kaçmaya çalışacaktır ya da dersleri hızlı ve özensiz bir şekilde yapacaktır.
Bunların sonucunda başarılı olamadığını gören çocuk bir süre sonra da, başaramıyorum diyerek okulu ve dersleri önemsememeye başlayabilecektir.

Çocuk sorumluluk duygusuna sahipse, yaşadığı dikkat probleminden dolayı akranları kadar başarılı olmak için onlardan daha fazla ders çalışmak zorunda kalacaktır. Arkadaşlarının bir saat çalışarak elde ettiği başarıyı kendisi iki ya da üç saat daha fazla çalışarak ancak elde edebilecektir. Zamanla derslerin zorluk derecesi ve yoğunluğu artmaya başlayınca arkadaşlarından daha çok çalışsa bile onlar kadar başarılı olamadığını görecektir.

Bu başarısızlık duygusu hem çevrenin hem de kendisinin, kendisi hakkında olumsuz düşünmesine ve çocuğu olumsuz değerlendirmesine yol açabilecektir.

Zamanla artan “yapamayacağım, başaramayacağım” gibi olumsuz düşünceleri ve değerlendirmeleri, hem çocuğun öz güveninin belirgin derecede azalmasına neden olabilir hem de performans- sınav kaygısı gibi, çocuğun çok çalışsa da bunun karşılığını tam olarak almasına engel olabilecek kaygı bozukluklarına yol açabilir. Yoğun kaygı yaşayan çocuk mücadeleyi tamamen bırakma yoluna gidebilir. Akademik potansiyelini tam olarak gösteremeyebilir

Hiperaktivite ve dürtüselliğe bağlı yaşanan sorunlar ise çocuğun sosyal uyumunun ciddi anlamda bozulmasına yol açacaktır.

DEHB olan çocuklar, arkadaşlarıyla hızlı bir şekilde uyum sağlamasına rağmen; arkadaş ortamında devamlı olarak kendisinin istediği gibi hareket etmeyi istemesi, arkadaşlarının oyununu bozması ve çabuk sinirlenmesinden dolayı arkadaşlarına sözel ya da fiziksel güç kullanabilir,Kurulan bu arkadaşlıkları sürdürememe ve bir süre sonra da bu arkadaşlıklarının sona ermesiyle karşı karşıya kalacaklardır. Bunun gibi sorunların sık olarak yaşanmasına bağlı olarak da hiçbir arkadaşı kendisi ile oynamak istemeyeceği için devamlı dışlanan bir çocuk haline gelebilir.

Benzer şekildeki olumsuz davranışları nedeni ile kendisi için önemli olan büyüklerle de (anne-baba, öğretmen ve diğer aile büyükleri) olumlu ilişkiler kuramayabilir. Devamlı olarak ya yaptığı olumsuz davranışlardan dolayı ya da yapması gereken fakat yapamadığı olumlu davranışlardan dolayı okulda öğretmen, evde ise anne-baba ve diğer büyükler tarafından kızılan, bağırılan, horlanan,  cezalandırılan, yani olumsuz olarak etiketlenen çocuk konumuna gelebilir. İhtiyacı olan olumlu geri bildirimlerden yeterince yararlanamama riski ile karşı karşıya kalırlar. Oysaki olumlu geri bildirimlerle yeteri kadar desteklenemeyen ve beslenemeyen çocuğun normal kişilik gelişimi olumsuz etkilenmeye başlar.

Bu çocukların bir kısmı yaşadığı olumsuz tutum sonucunda, zaman içinde ciddi özgüven eksikliğiyle beraber daha saldırgan, daha sinirli ve daha öfkeli davranabilirler. Bir kısmı da bunun tam tersine tamamen kendi halinde, içine kapanıp, öz güveni olmayan bir tutum sergileyebilirler. Bu özelliklere sahip çocuklar zamanla, kendi yaşamlarında daha fazla stresle karşı karşıya kalacakları ve bu stres faktörleriyle baş etmede yeterince başarılı olamayacakları için, diğer çocuklarla karşılaştırıldığında daha fazla depresyon, kaygı bozukluğu, davranış bozukluğu gibi psikiyatrik sorunlarla karşılaşabilirler.

Not: Bir çocuğun psiko-sosyal açıdan sağlıklı ve kendine güvenen bir yetişkin olabilmesi için en önemli olan şeylerden birincisi, ailesi tarafından kayıtsız şartsız kabul görmesi, sevilmesi ve değer verilmesidir, ikincisi ise kendisi için önemli olan büyükler tarafından yeterli düzeyde olumlu geri bildirimlere beslenebilmesidir. Bir çocuğun olumlu geri bildirimlerle beslenebilmesi için gerekli olan şeylerden birincisi, çocuğun yapısal olarak olumlu şeyler yapmaya yatkın birisi olması, ikincisi de çocuğun olumlu şeyler yapabilmesi ya da olumlu özellikler kazanabilmesi için büyükler tarafından fırsatlar yaratılmasının yanınıda, çocuğun yaptığı bu olumlu şeylerin büyükler tarafından fark edilerek çocuğu takdir ederek olumlu geri dönütler verilmeisidir.

Ergenlik döneminde DEHB belirtileri

  • Dikkat eksikliği belirtileri çocukluk dönemindekine benzer şekilde devam edebilir.
  • Unutkanlık, dalgınlık, dağınıklık,
  • Derslere karşı ilgisizlik, çok çalışmasına rağmen kendisinden beklenen performansı sergileyememe,
  • Çabuk sıkılma,
  • Çabuk pes etme,
  • Hiçbir şeyden memnun olmama ve şikayet halinde olma,
  • Sorumluklardan kaçma.

Hiperaktivite bağlı belirtiler ergenlik döneminde genel olarak çocukluk dönemiyle aynı şekilde görülebilmekle birlikte, hiperaktiviteye bağlı belirtiler farklılıklar gösterebilir.